Home / News / HİZB-UT TAHRİR / HİZB-UT TAHRİR / Ateşkes, Devrimcilerin Güvenliğini Sağlamaz

Ateşkes, Devrimcilerin Güvenliğini Sağlamaz

Rejimin Münih’teki Güvenlik Ateşkesinin Kanlı ve Ölümcül Dizginlerini Elinde Tutan Tek Güç Amerika Sonra da Rusya’dır, Onun İçin Ateşkes, Devrimcilerin Güvenliğini Sağlamaz, Aksine Terör Bahanesiyle Zorba Rejimle Savaş Yerine Devrimcileri Birbirleriyle Savaştırır

22 Şubat 2016’da pek çok medya, ateşkes ile ilgili Amerika ve Rusya tarafından yayımlanan ortak bildirinin metnini yayınladı. Metinde geçen ifadeye göre “… Uluslararası Suriye Destek Grubu ve Ateşkes Çalışma Grubu eş başkanları olarak ABD ve Rusya, 22 Şubat 2016 tarihinde bu bildiriye iliştirilen Suriyede hasmane faaliyetlerin sona erdirilmesi koşullarının kabul edildiğini duyurur. Hasmane faaliyetlerin sona erdirilmesi Şam saati ile 27 Şubat 2016 00.00’da yürürlüğe girecektir… Hasmane faaliyetlerin sona erdirilmesi, koşulları kabul eden ve bağlılığını ifade eden Suriyedeki çatışan taraflar için geçerli olacaktır… Hasmane faaliyetlerin sona erdirilmesinin bir parçası olabilmek için silahlı muhalif gruplar, aşağıdaki şartları kabul ettiklerini ve bağlılıklarını 26 Şubat 2016da Şam saati ile en geç 00.00da Uluslararası Suriye Destek Gurubu eş başkanları olarak Rusya Federasyonu veya ABDye bildirmek zorundadır:

Güvenlik Konseyinin 2254 sayılı kararını tam olarak uygulamak, BM tarafından yürütülen siyasi müzakere sürecine katılmaya hazır olmak, roket, havan topu ve güdümlü tanksavar füzeler dâhil her türlü silahlar ile saldırıları durdurmak, ateşkesten istifade karşı taraftan toprak kazanımına son vermek ya da kaçınmak…” [22.2.2016 el-Arabiya ve Ajanslar]

Ardından Riyad destekli muhalefet, ateşkesi kabul etti. ABDnin Suriye Özel Temsilcisi Michael Ratney, 27 Şubat 2016 Cumartesi günü yürürlüğe girecek ateşkes anlaşmasının temel maddelerini müzakere komitesine bildirdi. Yüksek Müzakere Komitesi Başkanı Riyad Hicab da, uluslararası güvenceler karşılığında komitenin ateşkes anlaşmasının maddelerini kabul ettiğini duyurdu.[22.02. 2016 el-Arab el-Cedid]Akabinde zorba rejim ateşkesi kabul etti. …Suriye Arap Cumhuriyeti hasmane eylemlerin durdurulmasını kabul ettiğini duyurur. Ancak Rus-Amerikan açıklaması uyarınca Daeş, Nusret Cephesi ve bunlarla bağlantılı diğer terör örgütleri ve el-Kaideye karşı terörle mücadele konusundaki askeri operasyonlar da devam edecektir.[23.02.2016 Russia Today] “ABD Dışişleri Bakanlığında üst düzey bir yetkiliye göre 22 Şubat 2016da Kerry, Washingtona dönüşü sırasında uçakta yaptığı açıklamada İngiltere, Fransa, Almanya, Suudi Arabistan, Katar ve Türkiyeyi anlaşma hakkında bilgilendirdiğini söyledi.[24.02.2016 Şarku’l Avsat]

Ey Müslümanlar!

Ateşkes metni, öncesi ve sonrasında gelişen olaylar incelendiğinde, Amerika ile Rusya’nın ateşkesin kabulü için yoğun çaba sarf ettikleri görülür. 12 Şubat 2016 tarihinde Münih Konferansı’nda bir hafta içinde ateşkes sağlanması konusunda anlaşmaya varıldı. Ancak bir hafta geçtiği halde anlaşma sağlanamadı… Art arda yapılan toplantılar sonucunda Kerry ve Lavrov, ateşkes için yeni bir tarih olarak 27 Şubat 2016’yı belirlediler. ABD, muhalefete yoğun baskı yaptı. Hatta ABD’nin Suriye Özel Temsilcisi Michael Ratney, muhalefetin onayını almak için sanki onların yanında yatıp kalktı ki onayını da aldı. Bu ateşkesin öncüllerine ve arka planına derince bakıldığında, içerdiği iki ölümcül tuzak sayesinde öldürücü zehrin maddeler arasına serpiştirildiği görülür. Ancak basiret ve feraseti bağlananlar o iki ölüm kapanına düşer ve kanarlar. Birincisi: Ateşkes, hasmane faaliyetlerin sona erdirilmesini kapsayan taraflara, Suriye krizine ilişkin rejimle alçak ve utanç verici çözüm sürecine girilmesini şart koşmuştur. İkincisi: Ateşkes, ateşkes kapsamına girmeyen herkesi, terörist olarak kabul ediyor. Bu da kâfirlerin bildiride belirttiği IŞİD ve Nusret Cephesi ile sınırlı olmayacaktır. Aksine zorba rejimle çözüm masasına oturmayan herkes, teröristtir. Rejimle zelil verici çözüme yanaşmayan başka gruplar da var. Tüm bu gruplar, anlaşma hükümleri uyarınca bombalanıp katledilecektir. Biz biliyoruz ki böyle alçak ve utanç verici çözüm, Suriye halkının ekseriyeti tarafından kabul edilmeyecektir. Buna göre Suriye halkı ya da büyük çoğunluğu, Amerika, Rusya ve onların suç ortakları nazarında terörist olacaktır.

Terör, Amerika ve sonra Rusya’nın Suriye halkına karşı acımasızca ve barbarca operasyonları için sadece bir örtüdür. Amerika, ABD öncülüğündeki koalisyon adı altında 23 Eylül 2014’de Suriye’ye hava saldırıları başlattı ve hâlâ da devam ediyor… Sonra kirli bir ittifakla Rusya’yı Suriye’ye çekti. Obama ile Putin, heyetler huzurunda 29 Eylül 2015de New Yorkta 90 dakika görüştüler. Görüşmede Suriye krizi başta olmak üzere Ukrayna sorununu ele aldılar. Putin, düzenlenen basın toplantısında görüşmeyi yapıcı ve verimli olarak niteledi ve sahada teröristler ile savaşan ve mücadele edenleri desteklemek için Suriyeye olası Rus hava saldırılarından söz etti. ABD Dışişleri Bakanı John Kerry de Amerika ile Rusyanın Suriye konusunda bazı temel ilkeler üzerinde anlaşmaya vardıklarını açıkladı. ABDli bir yetkili, Obama ile Putinin Suriyeye olası operasyon sırasında herhangi bir çatışmadan kaçınmak için iki ülke orduları arasında görüşmeler yapılması konusunda anlaştıklarını söyledi” [30.09.2015 es-Sefir, AFP, Reuters, AP, Russia Today]

Görüşmeden hemen sonra ve bu görüşmeye dayanarak Rusya, 30 Eylül 2015 sabahı füze ve uçaklarla Suriye’ye operasyon düzenledi. Rusya, rejim karşıtı tüm silahlı direniş için geçerli olan Amerika’nın terör açıklaması doğrultusunda teröre karşı savaş yürütüyor. Bugün Amerika, rejimle alçak ve utanç verici çözüm için tüm muhalifleri kapsayacak şekilde terör açıklamasını daha da genişletti… Şu an Amerikalılar bunu gizlemiyorlar. Aksine yürütülen acımasız savaşı, ölümcül ve zehirli çözüme ulaşmak için bir baskı aracı olarak gördüklerini söylüyorlar… Rus Dışişleri Bakanlığı, Moskova tarafından Suriye sahasında atılan tüm adımların amacının, ülkede siyasi çözüme katkı sağlamak için olduğunu vurguladı.[08.10.2015. Russia Today]Rus Dışişleri Bakanlığı Rus hava kuvvetleri operasyonlarının terörle mücadele ve dolayısıyla Suriye müzakereleri için olumlu atmosfer oluşturduğunu söyledi.[10.02.2016 Russia Today]

Ey Müslümanlar!

Amerika ve beraberinde Rusya’nın Suriye halkına, hatta tüm Müslümanlara baskı uygulamaları hiç de garip ve tuhaf değildir. Çünkü onlar, İslam ve Müslümanların düşmanıdır. Ama tuhaf ve garip olan şudur ki bazı insanlar, muhalifler adıyla hem de Suriye halkı adına ve İslami isimlerle bu cürüme ortak oluyorlar. Riyad Hicab’ın onayı ile ve onayı olmadan bu aşağılayıcı ve utanç verici ateşkesi kabul etmek için üşüşüyorlar… Gerçek şu ki ateşkes, rejimin güvenliğini korumak ve ömrünü uzatmak içindir. Amerika, Beşşar gibi çıkarlarına hizmet eden ve onun koruduğu gibi nüfuzunu koruyan hain bir alternatif bulmadan önce Beşşar’ın gitmesini istemiyor… Bu nedenle her türlü araçlarla, ajanlarının lojistik desteğiyle, entrika ve dezenformasyonla Beşşar’ı ayakta tutmaya çalışıyor. Amerika, Müslüman ülkelere yönelik düşmanca saldırıların elebaşıdır. Amerika, doğrudan değil, yerel, bölgesel, uluslararası ve kimi zaman Suriye tiranı ve onun haydutları kisvesi altında farklı renklerdeki uşaklarıyla Suriye’de bize karşı savaşıyor. Amerika, tam devrilmek üzereyken Beşşar’ı İran, onun Lübnan partisi ve Irak’taki uzantıları ile bölgesel olarak onu destekledi. Bu da fayda etmeyince, uluslararası kirli bir ittifak imzalayarak Rusya’yı peşinden sürükledi. İhanet ittifakıyla Rusya da Amerika için Suriye’de savaşmaya başladı. Putin, Suriye’de Amerika’nın hizmetkârı olduğunda, Rusya’nın güney sınırındaki Ukrayna sorununun ateşini düşüreceğini sandı. Ama yanıldı, çünkü bunlar ayrı ayrı şeylerdir! Zira Müslümanlar ile savaşa dalan Rusya, her türlü bela ve felaketin tadını tadacaktır. Ukrayna sorunu ve komplikasyonları Müslümanların öfkesi yanında devede kulak kalır. Kuşkusuz yarın çok yakındır.

Amerika, 10 Nisan 2012 tarihindeki Kofi Annan, Lahdar İbrahimi, Berze, el-Kabun,  sonra kuzey İdlib kırsalındaki Kefraya ve Fua, Şam kırsalındaki Zabadani ve Madaya, sonra da Aralık 2015’de el-Vaar gibi küçük boyutlu ateşkesler silsilesi başladığından beri büyük ölçekli ateşkes için hazırlık yapmıştı. Bu küçük ateşkesleri memnuniyetle karşılayan Başkan Obama, ateşkesler alanlarının daha da genişletilmesi yönünde çağrıda bulunmuştu. Sanki Obama, o zamandan beri büyük ateşkes için plan yapıyordu. El-Vaar ateşkes anlaşması olduğunda ona yönelik yaptığı açıklamada şöyle demişti: … Belirli bölgelerde geçerli olacak ateşkes anlaşmaları için bir modeldir. Obama, daha büyük ölçekli ateşkes Suriyede uygulanabilir dedi.[9.12 2015 Reuters] Ateşkesleri bozmak, zorba rejim için yeni bir şey değildir. Aklı başında olan herkes bilir ki, rejim için ahitleri bozmak, göz kırpması kadar kolay ve ehvendir. Şimdiye dek imzalanan tüm ateşkesleri bozmuştur. Akıllı biri, bir delikten iki kez ısırılmaz. Peki defalarca ısırılıyorsa ne oluyor? Peygamber SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyuruyor:

لاَ يُلْدَغُ المُؤْمِنُ مِنْ جُحْرٍ وَاحِدٍ مَرَّتَيْنِMümin bir delikten iki kez ısırılmaz”[Buhârî]

Bu ateşkes, grupların, hatta ılımlılar veya reformistlerin, dahası sivil Suriye halkının bile güvenliğini sağlayamaz. Amerika ve Rusya, terör kavramının anlamını genişletti. Dolayısıyla onların alçak ve hain çözümlerini kabul etmeyen herkes, onlara göre terörist olacaktır. Bu caniler, terörün başının ve kaynağının kendileri olduğunu herhalde unutuyorlar ya da unutmuş gibi gözüküyorlar. Örneğin Japonya, Vietnam, Irak ve Afganistan’da katliam işleyenler, Bagram ve Ebu Garip’te gaddarlık yapanlar onlardır… Yine Grozni, Kırım ve Doğu Avrupa’da da katliamlar işlediler… Suçlu onlardır. Allah’ın izniyle o suçun ateşi, bir süre sonra olsa da onları yakıp kavuracaktır.

سَيُصِيبُ الَّذِينَ أَجْرَمُوا صَغَارٌ عِنْدَ اللَّهِ وَعَذَابٌ شَدِيدٌ بِمَا كَانُوا يَمْكُرُونَSuç işleyenlere, yapmakta oldukları hilelere karşılık Allah tarafından aşağılık ve çetin bir azap erişecektir.[Enam 124] Böylece bu ateşkes, rejim için güvenlik, kabul edenler için ölümcül demektir. Hatta Ceyşul İslam ve Ahraru’ş Şam bile zaman kaybetmeden o ateşkes madrabazlığından kurtulmazlarsa, onun şerrinden nasibini alacaklardır. Ama o zaman son pişmanlık fayda etmez. Kâfirler, bir Müslümandan asla razı olmazlar. Dininden tamamen vazgeçmedikçe de vereceği küçük bir tavizle ondan asla el etek çekmezler. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyuruyor:

وَلَنْ تَرْضَى عَنْكَ الْيَهُودُ وَلَا النَّصَارَى حَتَّى تَتَّبِعَ مِلَّتَهُمْ“Dinlerine uymadıkça Yahudiler de Hristiyanlar da asla senden razı olmayacaklardır.”[Bakara 120]

Ey Müslümanlar! Ey savaşan gruplar! Ey İslamın kalbi Biladuş Şam halkı! Amerika ve yandaşları, Rusya ve Batı, hepsi de çok korkaktır. İstedikleri değişimi gerçekleştirmekten, arzu ettikleri laik yönetimi kurmaktan bile acizdirler. Ta ki aranızdan dinini fani kırıntılar karşılığında satan hainler devşirene dek. Amerika’nın Afganistan’da düştüğü duruma bakın. Pakistan ve Afganistan’daki hainler olmasaydı, orada asla kalıcı olamazdı. Irak’taki zavallılığına bakın. Eğer tanklar eşliğinde yurtdışından gelen ajan dostları ve içerideki hainler olmasaydı, Irak’a asla ayak basamazdı… Suriye toprakları da öyledir. Eğer aranızdan hain ve ajan devşiremezse, kâfir sömürgecileri yenmek çok kolaydır. O zaman geldikleri gibi geri giderler, Allah’ın izniyle hiç bir hayır elde edemezler. Savunmasız canlar karşısında önleyici kalkan olun. Sakın sömürgecilerin binek atı olmayın. Onlara engel olun. Sizler, adam gibi adamlarsınız. Allah’ın izniyle ellerinizde hakkın bayrağı dalgalanacak, batılın sancağı da yerle yeksan olacaktır.

إِنَّ الْبَاطِلَ كَانَ زَهُوقًاBatıl ortadan kalkmaya mahkûmdur.[İsra 81]

Uluslararası güçleri nedeniyle kâfirlerle avazı çıktığı kadar yardımlaşma çağrısında bulunan münafıkları sakın dinlemeyin. Kuşkusuz Allah Subhânehu ve Teâlâ çok daha güçlü ve kuvvetlidir.

أَيَبْتَغُونَ عِنْدَهُمُ الْعِزَّةَ فَإِنَّ الْعِزَّةَ لِلَّهِ جَمِيعًاOnların yanında izzet (güç ve şeref) mi arıyorlar? Bilsinler ki bütün izzet yalnızca Allaha aittir.[Nisa 139]Ebu Davud’un Sünen’inde Âişe RadiyAllahu Anha’dan rivayet ettiği sahih bir hadiste Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurmuştur:

إِنَّا لَا نَسْتَعِينُ بِمُشْرِكٍBiz bir Müşrikten asla yardım istemeyiz.” Bilin ki münafıklar, zararlıdır, hem de çok zararlıdır. Allah Subhânehu ve Teâlâ, Alîm ve Habîr’dir. Kâfirlerden önce münafıkları azaba takdim etmiştir.

إِنَّ اللَّهَ جَامِعُ الْمُنَافِقِينَ وَالْكَافِرِينَ فِي جَهَنَّمَ جَمِيعًا“Elbette Allah, münafıkları ve kâfirleri cehennemde bir araya getirecektir.” [Nisa 140] Ahmed’in Müsned’de Ömer ibn Hattab RadiyAllahu Anh’dan rivayet ettiği sahih bir hadiste Peygamber SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyuruyor:

إِنَّ أَخْوَفَ مَا أَخَافُ عَلَى أُمَّتِي كُلُّ مُنَافِقٍ عَلِيمِ اللِّسَانِÜmmetim hakkında en çok korktuğum şey, dili âlim olan münafıktır.

Halkına yalan söylemeyen bir lider olarak Hizb-ut Tahrir, ey Suriye halkı! Size der ki uğrunda kıyama kalktığınız hak üzerinde sebat edin. Kâfirlerle yardımlaşmayı koalisyon, onlardan kirli paralar almayı armağan ve önlerinde diz çöküp yalvarmayı da yiğitlik olarak süsleyip püsleyen ajan münafıklar sakın sizi kandırmasınlar.

كَبُرَتْ كَلِمَةً تَخْرُجُ مِنْ أَفْوَاهِهِمْ إِنْ يَقُولُونَ إِلَّا كَذِبًاAğızlarından çıkan bu söz ne büyük oldu! Yalandan başka bir şey söylemiyorlar.[Kehf 5]Şam, İslam’ın kalbidir ve Allah’ın izniyle yakında da öyle olacaktır. Ceberut saltanatı, son safhasındadır. Sonra Nübüvvet metodu üzere Raşidi Hilafet olacaktır.

وَاللَّهُ غَالِبٌ عَلَى أَمْرِهِ وَلَكِنَّ أَكْثَرَ النَّاسِ لَا يَعْلَمُونَAllah, emrini yerine getirmeye kadirdir. Fakat insanların çoğu (bunu) bilmezler.[Yusuf 21]

حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir

H. 15 Cumâde’l Ûlâ 1437
M.  24 Şubat 2016

 

Ayrıca...

İstanbul’da Fetih Konferansı gerçekleştirildi

Kostantiniyye’nin Fethi’nin hicri yıldönümünde İstanbul Fatih’te “Fetih Ruhu ve Müslüman Gençlik” başlıklı büyük bir konferans …

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir