Home / News / HABER / İSLAMİ BELDELER / ABD, Silahların PKK’ya geçmeyeceğini umuyormuş

ABD, Silahların PKK’ya geçmeyeceğini umuyormuş

ABD Savunma Bakanlığı Sözcüsü Cook, PYD’ye verilen silahların PKK’nın eline geçmeyeceğinden emin olup olmadıkları sorusuna ‘Ortaklarımız bize bunu taahhüt etti, böyle devam edeceğini umuyoruz’ diye yanıt verdi.

Peter Cook, Pazartesi günü basın toplantısında gazetecilerin sorularını yanıtladı. PKK/PYD’nin Suriye’deki silahlı kanadı YPG’nin başında bulunduğu Amerika destekli Suriye Demokratik Güçleri’ne (SDG) verilen silahların PKK’nın eline geçip geçmediğine dair sorular için Cook, ‘ortaklarımız geçmeyeceğini taahhüt etti, buna bağlı kalmalarını bekliyoruz’ demekle yetindi:

Cook, “SDG sözcüsü hafta sonu, ABD’nin tanksavar füzeleri verdiğini söyledi. Bunu doğrulayabiliyor musunuz?” sorusunu, “Özellikle böyle bir açıklama hakkında bilgim yok. Ama bildiğiniz gibi, SDG içinde araç ve askeri mühimmat verdiğimiz bazı gruplar var, özellikle Suriye-Arap Koalisyonu…” şeklinde yanıtladı.

Sözcü Cook, “Bu tarz silahların, örneğin füzelerin PKK’nın eline geçmeyeceğinden ne kadar eminsiniz?” şeklindeki soruya da şu yanıtı verdi:

“Bildiğiniz gibi, ortak kuvvetlerimize araç ve mühimmat sağlama kararı, bu ortaklarımızdan aldığımız taahhütlere dayanıyor. Ve sağladığımız askeri mühimmat ve gereçleri kontrol etmek gibi taahhütlerine bağlı kalmalarını bekliyoruz. Ortaklarımızı sadık kıldığımız taahhütler bunlar. Bunun böyle devam edeceğini umuyoruz.”

Cook, “Peki ABD’nin verdiği silah ya da mühimmatın Suriye’de farklı ellere geçtiğine dair bir bulgu var mı elinizde?” sorusuna da “Bunlar bize verilen taahhütler. Bu işlemin bir parçası. Bu taahhütlerine bağlı kaldıkları sürece, bu sebeple ortak güçlerle devam edeceğiz. Bu kesinlikle bizim beklentimiz” yanıtını verdi.

PKK’nın Suriye’deki kolu PYD’nin silahlı kanadı olan YPG’ye verilen destek Türkiye’nin  tepkisine sebep olunca  ABD, bu desteği 2015 Ekim ayından itibaren yeni bir yapı oluşturarak devam ettirmeye başladı.  Bu tarihte sınırlı sayıda Arap, Süryani ve Türkmen gücü de YPG’ye katarak Suriye Demokratik Güçlerini oluşturdu. SDG’nin omurgasını ve komutasını yine YPG oluşturuyor.

‘Önceliğimiz IŞİD’le mücadele’

Cook, Dunford’un Ankara ziyareti ve SDG’nin başladığını duyurduğu Rakka’yı izole etme operasyonuyla ilgili Türkiye ile işbirliği yapmaya devam edeceklerini söyledi. YPG’nin Menbic’den çıkarılmasıyla ilgili soruları ise ‘önceliğimiz IŞİD’in temzilenmesi’ diyerek yanıtladı.

Cook’a bu konuda sorulan sorular ve Cook’un yanıtları şöyle:

Türkiye’nin Başbakan Yardımcısı Dunford’a önceliklerinin Menbic’den YPG’nin çıkarılması olduğunu söyledi. ABD, bunun öncelik olduğu konusunda hemfikir mi?

“Tam olarak hangi ifadelerden bahsediyorsunuz emin değilim. Ama sadece Türkiye değil tüm koalisyon ortaklarımızla konuştuğumuz gibi bizim odaklandığımız şey hâlâ IŞİD’i Suriye’den temizlemek. Suriye’deki temel hedefimiz bu, koalisyonun bir parçası olarak böyle olmaya da devam edecek.

Açıkçası tek endişemiz IŞİD’in Suriye halkına yaptıkları değil, aynı zamanda ABD’ye ve müttefiklerine yönelik tehdidin de endişeliyiz. İşte bu sebeple IŞİD bizim öncelikli odak noktamız.”

General Dunford’ın hafta sonu yaptığı Ankara ziyaretinde ne karar verildiğini, nasıl bir anlaşma sağlandığını anlatabilir misiniz?

Anladığım kadarıyla General dunford Türk mevkidaşıyla çok olumlu bir görüşme yaptı. IŞİD’le mücadele operasyonu ve IŞİD’e karşı Irak ve Suriye’de ileride atılacak adımları görüştüler. Gelecek adımlarda çok yakın danışma halinde kalmaya karar verdiler, özellikle de Rakka’yla ilgili.

Peki bu, gelecek adımlarda Türkiye’nin de Rakka operasyonuna katılması için mi yoksa Türkiye’yi Rakka operasyonuna dâhil etmemek için mi olacak?

“Türk müttefikimizle Suriye ve Irak’ta olanlarla ilgili çok olumlu ve yapıcı bir görüşme gerçekleştirdiğimizi söylemenin dışında, General Dunford ve mevkidaşının özel konuşmalarının detaylarına girmeyeceğim. IŞİD’le mücadele kampanyasının bu kritik anında koalisyonun her üyesi için önemli bir rol olduğuna inanmaya devam ediyoruz.”

SDG, operasyonun adını “Fırat’ın Öfkesi” olarak duyurdu. Bu ismin belirlenmesinde ABD’nin de rolü oldu mu?

Operasyonun isimlendirilmesinde hiçbir rolümüz olmadı.

Bunun bir şekilde Türkiye’nin öncülüğünde başlayan Fırat Kalkanı operasyonuna yönelik bir isim olduğunu düşünüyor musunuz?

Operasyonlarının isimlendirmesi konusundaki açıklamayı SDG’ye bırakacağım.

Kaynak: ABD Savunma Bakanlığı

Ayrıca...

Çin’in toplama kampları nedeniyle Doğu Türkistan nüfusu hızla azalıyor

Avustralya’da yayın yapan Mercatornet’in hazırladığı rapora göre, ülkedeki Uygur nüfusu, bu kampların kurulduğu 2017’den bu …

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir