Hilafet .pdf

HALİFE'NİN AZLİ

Halifenin durumunda onu Hilâfet’ten çıkaran açık bir değişiklik olursa Halife hemen azledilir. Onu Hilâfet’ten dışarı çıkartmayan fakat o hali ile Halifelikte kalmasının şer'an caiz olmadığı bir değişikliğin gerçekleşmesi durumunda ise Halife’nin azli gerekli olur.

Halifeyi Hilâfet’ten dışarı çıkaran durum ile Halifenin azlini gerektiren durum arasındaki fark ise şudur. Birinci durum; yani Halifeyi Hilâfet’ten çıkaran durumdur. Bu durum halifede görüldüğünde kendisine itaat gerekmez. İkinci durum, yani Halifenin azlini gerektiren durumdur. Bu durumda ise azl işlemi bilfiil gerçekleşene kadar Halifeye itaat farz olarak kalır.

Halifenin durumunu değiştirip onu Hilâfet’ten çıkaran şeyler üç tanedir. Bunlar :

1. Halife eğer İslâmdan çıkar (mürted olur) ve bunda ısrar ederse.

2. İyileşme ümidi olmayan sürekli deliliğe tutulursa.

3. Halife kendini yenen düşmanın eline esir düşer ve kurtulma imkanı ve umudu bulunmazsa.

Halife bu üç durumda Hilâfet’ten çıkar yani Hilâfet yetkisini kaybeder. Bu durumlarda Halifenin azline hükmedilmiş olmasa bile o azl olmuş sayılır. Halifede bu üç sıfattan birinin varlığı ile ona itaat farziyeti kalkar ve bu durumda iken verdiği emirler uygulanmaz. Ancak Halifede bu durumların var olduğunun ispatlanması gerekir. Bu isbat ise mezalim mahkemesi önünde olması gerekir. Mezalim Mahkemesi Halifenin Hilâfet’ten çıktığına ve azline hükmedince, müslümanlar hemen başka bir Halife ile Hilâfet akdi yaparlar ve yeni Halifeyi belirlerler. Halifeyi Hilâfet akdinin dışına çıkarmayan fakat yine de Hilâfet’te kalmasının caiz olmadığı değişiklikler ise şu beş husustan ibarettir.

1. Halifenin fıskı sebebi ile adaletin zedelenmesi.

2. Halifenin, kadınsılaşması ya da cinsiyetinin belirsiz bir hal alması.

3. Sürekli olmayan bir deliliğe tutulması yani bazen iyi iken bazen deli gibi davranması: Bu durum söz konusu olduğunda Halifenin işlerini yapacak sürekli bir vekil tayin etmek caiz değildir. Çünkü Hilâfet akdi Halifenin şahsında yapılan bir akittir ve başkasını yani vekili kapsamaz.

4. Herhangi bir sebepten dolayı Halifelik yükünü taşımaktan aciz duruma düşmesi: Bu sebepler Halifenin görevini yapmasına engel olan bir organ eksikliği ya da iyileşme ümidinin bulunmadığı bir hastalığa yakalanmasıdır. Halifenin bu durumlardan birine düşmüş olması, uygulamak üzere seçildiği dinin emirlerinin uygulanmaması ya da müslümanların çıkarlarının gözetlenmemesi gibi idari bir boşluğun doğması demektir. Bu ise açık bir münkerdir. Bu münkerin kaldırılması ise bir farzdır. Bu farz da ancak Halifenin azli ve yerine başka birinin seçilmesi ile yerine getirilebilir.

5. Halifeyi müslümanların idaresi ve çıkarlarının gözetilmesinde şeriate uygun bir şekilde kendi görüşü ile idareden alıkoyan bir baskı ve tesirin bulunması: Eğer Halifeye yönelik baskı, Halifeyi ümmetin işlerini şer'i hükümlere bağlı olarak sadece kendi reyi ile yönetmesinden alıkoyuyorsa o takdirde Halifenin Hilâfet yükünü taşımaktan hükmen aciz olduğuna itibar edilir ve azli farz olur. Bu durum iki şekilde tezahür eder.

a. Halifenin, çevresindeki bir yahut birkaç kişinin etkisi altına girmiş olmasıdır. Bu durum Halifenin işlerin idaresinde kendilerine karşı çıkamadığı bu kişilerin görüşleri doğrultusunda hareket etmesine sebep olan bir baskı altında olması durumudur. Bu durumda bakılır; eğer bu baskıdan Halifenin kısa bir süre içinde kurtulma imkanı varsa, Halifenin bu kişilerden kurtulması için kısa bir süre verilir. Bu sürede bu baskı ortadan kaldırılmazsa Halifenin azledilmesi farz olur.

b. Halifenin durumunun esirlik ya da esirliğe benzer bir hal almasıdır. Halifenin düşman eline veya nüfuzu altına düşüp ümmetin işlerinin idaresinde iradesini yitirmesi, düşmanın istediği şekilde davranması sözkonusudur. Bu durumda bakılır eğer Halifenin düşman sultasından kısa bir sürede kurtulma ümidi varsa beklenir. Eğer bu sürede Halife kurtulursa Halifenin acziyetine sebep olan engeller ortadan kalkmış olur. Yoksa Halifenin azli farz olur.

Söz konusu bu beş durumdan herhangi birinin bulunması durumunda Halifenin azledilmesi farz olur. Ancak bu durumların gerçekliliğinin mezalim mahkemesi önünde ispatı gerekir. Sonuçta mezalim mahkemesi Halifenin 'Hilâfet akdini' fesheder ve azline hükmeder. Halife azledilir, ardından üç gün içinde başka bir kişi ile Hilâfet akdi yapılır.